Güzel bir film vardı Nejat İşler’in oynadığı, amcam soruyor “hayat
nasıl gidiyor?” “standart” diye cevap veriyor.
Bu standart mevzusu son zamanlarda iyiden iyiye keyfimi
kaçırmaya, yaptığım işleri sorgulamama sebep olmaya başladı. O kadar net bir kıskaç altına girmişiz ki bir
şey yapmaya kalksak önümüze bir şeylerin standartını getiriyorlar. “ öyle olmaz
standart böyle bla bla bla.
Mesela en çok Hezarfen Çelebi’ye imreniyorum. Bilgi aldığı
kaynakları vardı ama bir standart değildi. Hiç kimse , hiç bir şey ona
böyle yapamazsın diyemiyordu. İllaki ayakbağı, köstekleri olmuştur ama kimse
kanadını 105 derece açı ile yapmazsan uçamazsın ,uçmana izin vermeyiz demiyordu.
Hezarfen kendine o kadar güveniyordu ki yaptığı araçla ölümü göze alabiliyordu.
(Bu arada yazıyı yazarken bir iki araştırma yaptım ve
göğsümü kabartacak bir yazı ile karşılaştım.” İlk uçma denemelerinde, 10. yüzyıl Müslüman Türk
alimlerinden İsmail Cevheri'den ilham
almıştır. Cevheri'nin bulgularını iyice inceleyen ve öğrenen Çelebi, kuşların
uçuşunu inceleyerek tarihi uçuşundan önce hazırladığı kanatlarının dayanıklılık
derecesini ölçmek için, Okmeydanı'nda deneyler yapmıştır. Ayrıca,Leonardo Da Vinci'nin uçma
konusundaki çalışmalarında kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan İsmail
Cevheri'den ilham aldığı sanılmaktadır.” Neden gurur duyduğumu
anlamışsınızdır. Amerika’nın keşfi gibi ilk uçuş düşünceleri de Müslümanlarda vuku
bulmuş. Kaynak wikipedia
Şimdi bunu birine anlatıyor olsam kesin ne anlattığımı
unutmuştum öyle de bir adamım. Allahtan boşa demiyorlar söz uçar, yazı kalır.
Ürün tasarlarken ,üretirken şu resti çekemiyoruz, sikerim
standartını , bunu ben yaptım bu bozulmaz alıp rahatlıkla kullanabilirsiniz. Tabi
sikerim standartı diyebilmek için, gereken ufak tefek bazı duygu ve değerler
var bunlardan biri özgüven bir diğeri ise etik. Maalesef aile de aldığımız
terbiye ile özgüveni , çevreden aldığımız etkileşimle de etik değerlerimizi
kaybetmiş bulunuyoruz. Biri büyük , biri küçük örnekle açıklamak istiyorum .
Çocuk hayal kuruyor ailesine anlatıyor . İlk tepki geliyor
olmaz , ayıp , komşular eş dost ne der acaba. Özgüven sıfır.
İkincisi daha vahim devletin bakanı çıkıyor “ufak tefek
hırsızlıklar olabilir” diyor. Peki sana ufak gelen bana bol geliyorsa.
Çocukluk hayalleri deyince yine aklıma bir şey geldi : ) ilkokul
3 ya da 4 emin değilim. Osuruğun yandığını hasbelkader bir şekilde öğrendim ve kafamda
tasarımlar yapmaya başladım. Anneme gidip osurukla çalışan araba yapacağım
dediğimde hayrete düşmüştü. Annemin buluşumu
babama anlatırken, konuşmasını duymuştum ve çok utanmıştım . Herhalde annem deli
olduğumu düşünüyordu. O günden beridir kimse ile zihnimden geçenleri
paylaşmıyorum. Ama biyoyakıt( bir nevi osurk) ile enerji üretim tesisleri de
kurulmuş durumda
Araba tasarımıma gelince koltuğun deliği olacaktı yani göte
denk gelecekti işin özeti osurunca çıkan gazlar birikecekti. Sonra düşündüm
kendi kendime ulan her zaman herkesin osuruğu olmayabilir e o vakit bir çözüm
bulmak gerekiyordu. Komşu komşunun götüne muhtaçtır felsefesi ile beynimde
komün yaşamın ilk tohumlarını atmış oldum. Beynimde oluşturduğum Osurukla
çalışan toplu taşıma aracım da çok havalıydı.
Düşünüp hayata geçirememiş olduğum buluştan anlıyorum ki ben
batılı bir düşünce yapısına sahip değilim. Eğer batılı düşünce yapısına sahip
olmuş olsa idim , çıkan gazla ulaşım yerine savaşmayı hayal ederdim sonra da standartlaştırırdım ülkenizde en fazla 50 birimlik osuruk gücü barındırabilirisiniz , ithl edecekseniz yerli malı osuruk kullanmazsınız , alsanız da almasanız da 50 birimlik osuruk gücününü bedelini ödersiniz ama kesinlikle yerli götten çıkmış osuruğu kullanamazsınız çünkü çok tehlikeli ,standarta aykırı. Manşet “OSURUK
BOMBASI BİNLERCE CAN ALDI”,”DEVLETLER ARASINDA YAPILAN ANLAŞMALARDA OSURUK
BOMBASININ ARTIK SAVAŞLARDA KULLANILMAYACAĞI ……”
İkinci dünya savaşından sonra toplum olarak hiç birşeyi
beceremeyeceğimiz fikri Marshall Planı dahilinde beynimize öyle bir işlenmişti ki birşeyler üretmek yerine üretenin savunucusu
olduk. Üretim fabrikalarımız kapatıp montaj sahasına dönmüştürdük. Şimdilerde Samsung mu
iphone mu bu tartışmalar yapılıyor. Etrafımda samsung mu iphone mu diye tartışılırken ciddi anlamda suratlarına karşı ananızın .m.
diyesim geliyor .
Beni bu konu ile ilgili en çok mutlu edense çok sevgili
hemşerilerimin standart , kural tanımadan yaptığı işler.
AMCANIN KOLTUKTA OTURURKEN YAŞADAĞI GURUR PAHABİÇİLMEZ